Haftasonu Agva Kaçamagımız..


Herkese merhaba,
Bu aralar her güne bir yazı paylaşamadığımı sormuşsunuz, fakat tatlı koşuşturmacalar içindeyim, inanın vaktim kalmıyor buraya düzenli bir yazı için. Bugünkü yazım geçen yıl Samet'le gittiğim haftasonu kaçamağımız olan Ağva'dan bahsetnek istiyorum. Özellikle sezon kapanırken gitmek tam pastırma sıcaklarına yetişmek çok harika oluyor tavsiyemdir. Gitmek isteyenler için oldukça uygun yerleri, güzel mekanları söyleyeceğim tek tek size. O halde başlayalım.

Yemyeşil bir nehir, masmavi bir deniz, çimenler, ağaçlar, cibinlikli prensen yatakları; 
alın size Ağva.


İstanbul'a yakınlığından dolayı her sezon doluluk oranı çok yüksek, daha sakin bir gün geçirmek isterseniz hafta içi gitmenizi tavsiye ederim, onun için bile önceden rezervasyon şart. Hafta sonu ise tek gece kalma lüksünüz yok, en az 2 gece kalabiliyorsunuz. Fiyat da bayağı artıyor. Ücretleri zaten internet sitesinde güncelleniyor ama fikir olması açısından Mayıs de hafta içi tek gece bir kişi 250 TL, hafta sonu 2 gecelik paket konaklama 850 TL hava ısındıkça fiyat da ısınıyor elbet!) Biz Ekim ayında gittik, hava soğuk değildi konakladığımız yer önceden araştırdığıma göre Med Cezir dizisinin çekildiği hotelmiş. İki kişilik tek gece konaklamamız sadece kahvaltı dahil ücreti: 1050 tl idi. 

Ben uzun araştırmalardan ve okuduğum yorumlardan sonra Greenline Quest House otelini tercih etmiştim. Tam da düşündüğüm gibi çok tatlı bir sahibesi ve sizi nasıl mutlu edebilirim diye uğraşan bir sürü personeli var. Otelimiz tam nehir kenarında hoş bi butik otel. Tamamen ahşaptan oluşuyor. Yemeklerimizi bu nehir kıyısındaki teras bölümünde yiyoruz.




Ve civar otellerde duyduğum kadarıyla girişte ödediğiniz paranın yarısı kadarda ne olduğu anlaşılmayan ektreler ödeniyormuş. Hiç öyle bir sorun yaşamadan 1050 tl ye konakladık. Ve nadir göl yanı otellerinden biriydi. Bungolov odalarıda elbette ekstra tavsiye ediyorum. Eğer bizim gibi bulgolov değilde normal standart odalarda konaklamak isterseniz şayet ücreti 1050 tl değilde 690 tl olacaktır. 

Neler yapabilirim orada derseniz, yemyeşil çimenlerin üzerinde kitabınızı okuyabilir, doğal ürünlerle kahvaltı edebilir, nehirde deniz bisikletiyle veya sandallarla gezinti yapabilir, denize girebilir, keyifli cafesinde kahvelerinizi yudumlayabilirsiniz. Akşam yemeğiniz de sizi şömineli başında bekliyor olacak. Ayrıca Otelin ücretsiz yunus bisikletinden de yararlabiliyorsunuz. Zaten nehir kıyısına gelip de bisiklete binmemek olmaz. Otelin bir de güzel bir havuzu var. Akşama kadar kuş sesleri ve doğanın sessizliğinde güneşlenebilirsiniz.


Oteller kısmına gelirsek , şöyle düşünün nehir kenarında ya da deniz kenarında kalabilirsiniz. Şimdi başta bana da deniz daha iyi geldi ama yemyeşil nehir i gördüğünüz anda pişman olabilirsiniz derim ben. Buranın özelliği olağanüstü güzellikteki bu manzarası hem de yaz kış. Beldenin merkezi; minik dükkanları olan keyifli yürüyüşler yapabileceğiniz bir yer ama siz yine de hazırlıklı olun , ben de hafiften de olsa hayal kırıklığı yaratmıştı, böyle güzel bir yerde daha şirin bir yapılaşma bekliyordum açıkçası.



Nehir kenarında araba ile ulaşabileceğiniz yolu olanlar ya da karşı tarafında teleferik tarzı bir aletle ulaşabileceğiniz oteller mevcut. O da romantik olabilir belki ama ben ulaşımın kolay olduğu oteli seçtim.


Sabah kahvaltısı çok doğal ve lezzetli. Oraya gidebilir ve mis gibi bir kahvaltı yapabilir kafanızı boşaltabilirsiniz. Gelelim civarlarına;

Limana yönlendiren tabelaları takip ettiğinizde aynı zamanda Şile Kalesi'ne de ulaşıyorsunuz. Bizanslı'ların yaptığı, daha sonra Osmanlı'ların da kullandığı bu küçük kale, önceleri kara ile birleşik bir yarımada durumundayken zamanla suların aşındırması ile karadan koparak ada halini almış Ocaklıada üzerinde kuruludur. Ada da adını, adanın altında bulunan mağaradan almış. (Yok canım Lost Adası gibi bir gizemi olduğunu sanmıyorum :)


Şile, kimi zaman uçurumlarla son bulan, kimi zaman deniz kenarına kadar inen coğrafyası ile yüksekçe bir alana kurulmuş bir ilçe aslında. Şile’nin bence en ponaromik manzarasına sahip Maşatlık Mevkii'ne çıkarsanız eğer başını sola çevirirseniz limanı ve kaleyi, sağa çevirirseniz kayalıklar üzerine konumlanmış feneri görebilirsiniz.


Dünyanın 2. büyük feneri olan Şile Feneri, Şile bezi ile birlikte Şile'nin sembolü durumunda. Mavi-beyaz renkleri ile Şile ile ilgili herşeyin köşesinde bucağında bulunmakta.Şile'ye gittiğinizde "Şile Çarşısı" olarak bilinen Üsküdar Caddesi'ne uğramadan geçmeyin. Binbir çeşit Şile bezi ürünleri ve hediyelik eşyaları alabileceğiniz dükkanları, yorulunca oturup balık yiyebileceğiniz lokantaları ve kafeleri ile gerçek anlamda Şile'ye geldiğinizi bu sokakta anlıyorsunuz.


Kilimli Koyunun denizi çok güzel, tertemiz. Ağva'ya gelip denize girmek istiyorsanız tek tercihin burası olduğunu söylediler. Biz denizin yakınına kadar gidip gördük pırıl pırıl olduğunu. Kayalıklardan atlayıp dalan çılgın gençlerde vardı. Çok zevkli görünüyordu. Biz denize girmek yerine tepede yer alan bir cafede oturup bi şeyler içerek manzarayı seyretmeyi tercih ettik.


Bizim kaldığımız otel gibi çoğu otelin deniz bisikleti var zaten. Fakat her otel ücretsiz kiralamıyor. Ektra fiyat isteğinde bulunuluyor.  Nehir bu bisikletlerle ve teknelerle dolu.Tavsiyem akşam serinliğinde binmeniz. Yoksa başınıza ciddi bir güneş geçebilir, fena çarpıyor sıcaklar.


Bizim kaldığımız otel harici daha makul fiyata olan güzel otelleri araştırıp fiyatlarıyla birlikte yazıyorum hemmen;
Kapım otel ( otel sahipleri çok cici, samimi ve ilgili, güzel bir de canlı müzikleri var)
Gecelik tek kişi ücreti: 110 tl + kahvaltı

Acquaverde otel (Bir istanbul masalı bu otelde çekilmiş)
Gecelik oda ücreti 2 kişilik 290 tl

Beyaz ev (yer olsaydı burada kalacaktık çok hoş bir otel)
Gecelik tek kişi ücreti: 450 tl + kahvaltı 

Gizemli nehir otel (sık sık grupanya da görebilirsiniz)
Gecelik iki kişi ücreti haftaiçi: 320 tl
hafta sonu:540 tl
grupanyadan alırsanız ücret değişiklik göstermekte. 


Dönüşte Şile'den sonra Saklıgöl diye bir yerin adını duyduk, oraya gitmeye karar verdik. Gidilmeye değer bulmadım açıkcası. Sıradan bir göl, etrafı insan kalabalığı. Ben böyle bir kalabalık görmedim, park edene kadar zaten canımız çıktı, yer bulana kadar da öyle. Ağva gibi bi yerden geldikten sonra da anlamsız geldi bana zaten. Buraya insanlar piknik yapmaya geliyorlar. Biz sessiz sakin bir yer sanıp gelmiştik, mangalsız sakın gelmeyin derin. Etlerinizi dışardan getiriyorsunuz, ancak mangalı pahalı bir şekilde de kiralayabilirsiniz. Üstelik masalar da 30 tl gibi pahalı bir fiyata kiralanıyor. Yok masa istemem derseniz yer de de örtünüzü serip mangalınızı yapabilirsiniz tabii.


Bizim gibi bilmeyenler, eli boş gelenler için de bir tanecik büyük bir restoran var. İnanılmaz pahalı, yer bulmak mümkün değil, çok bekliyorsunuz ve garsonlar sizinle ilgilenecek zaman bulamıyorlar. Nitekim zar zor bi yer bulduktan sonra  garsonlar uzun bir süre yanımıza gelmedi, biz de zaten oturmaya değmeyeceğine karar verip kalktık ve yollara düştük. 
İki kişi orta derecede karnımız doysun isterseniz ücreti epey cep yakıyor yediğiniz ordör tabağı benzeri  ufak gramajlı yemek için 290 tl gibi bir mebla ödeyip kalktık. 

Benim hatıralarımda hep çok romantik ve en mutlu olduğum yerlerden biri olarak kalacak. Umarım sizin de hayatınıza ufacık da olsa dokunur. 

Peki nasıl gidebilirim derseniz;

İstanbul'a 97 kilometre uzaklıkta olan bu şirin beldeye ulaşmak için öncelikle Şile'ye gitmek gerekiyor. Şile'ye kadar yol otoban kalitesinde.Şile'ye ulaştıktan sonra; iki seçenekle Ağva'ya gidilebiliyor:
Birincisi, sahil yolu; Şile Çayırbaşı'ndan iki yol ayrılıyor. Sahil yolu, Kabakoz, Akçakese yolunun devamında Şuayipli ile karşılaşıyorsunuz. İsaköy dönüşüne gelinince Ağva tabelaları yardımcı oluyor. 
Şile'den Ağva'ya ikinci yol güzergahı ise; Çayırbaşı'ndan, Teke Köyü'ne giden yolu takip edip Teke, Gökmaslı ve İsaköy istikametinin devamında Ağva'ya ulaşmak. Gebze tarafından ulaşım için; Mollafenari istikametine doğru gidip Tem yolunu takip ederek, soldan Teke yoluna sapmak, Teke'ye gelince de sağdan İsaköy yoluna girmek gerekiyor.

Greenline Quest House Telefon: 0 (216) 721 84 91

Mutlu geziler dilerim...














0 Yorum:

Yorum Gönder

© Gülşah'ın Güncesi, AllRightsReserved.

Designed by GülsahAktas'16